Serbest çevirmen olarak çalışanların büyük çoğunluğu, serbest çalışmanın en büyük zorluklarından birinin müşteri bulmak olduğunu söyler. Haklıdırlar da. Fakat bundan daha önemli bir nokta var: Hem mevcut çeviri ve yerelleştirme firmalarıyla yarışmak hem de doğrudan müşterileri güven ilişkisi kurarak korumak. Peki bir çevirmen bunu nasıl başarabilir? Bu yazıda en önemli dört başlığa odaklanalım.
1. Teslim tarihlerine uymak
İşimizde ne kadar iyi olursak olalım, teslim tarihlerine uymadığımız sürece müşterilerimizle güven ilişkisi kurmak çok zor olacaktır. Aksiliklerle her zaman karşılaşıyoruz. Önemli olan, sürekli iletişim halinde olarak önceden durumu proje yöneticilerine bildirmek.
Çeviriyi geciktirmemiz editörleri, proje yöneticilerini, operasyon yöneticilerini zor durumda bırakır. Proje yöneticileri de işi kendi müşterilerine zamanında teslim edebilmek için belki de kaliteden ödün vermek zorunda kalır. Bu nedenle, işi belirtilen teslim tarihine kadar teslim edemeyeceğinizi düşündüğünüzde işi reddetmek profesyonel bir yaklaşım olacaktır. İşi kabul edip gecikmelerden ötürü müşteriyle olan ilişkimizin bozulmasındansa, işi reddedip profesyonel görünmeyi yeğlemek gerekir.
2. Terimlerle ilgili gerekli araştırmaları yapmak
Serbest çevirmenlerin müşterileriyle iyi ilişkiler kurmak ve düzenli gelir elde etmek için en çok önem vermeleri gereken konunun yaptıkları işte uzman olmaları olduğunu düşünüyorum. Başarılı birer serbest çevirmen olabilmek için kendimizi profesyonel anlamda devamlı geliştirmemiz ve eğitmemiz gerekiyor. İşimizin doğası gereği, kaynak metni anlamını, üslubunu ve tonunu koruyarak hedef dile aktarmak zorundayız. Kaynak metinde bilinmeyen terimlerin, ifadelerin bulunması normaldir. Önemli olan bu durumda nasıl bir adım atılacağıdır.
Anlamını bilmediğimiz terim ve ifadelerin karşılığını kaynak dildeki sözlüklerde arayarak uygun bir karşılık bulmaya çalışabiliriz. Sözlükten kastım yalnızca çevrimiçi sözlükler değil. Henüz dijital ortama aktarılmamış birçok değerli sözlük bulunuyor. Gerekli tüm kaynakları araştırmamıza rağmen bulduğumuz karşılıktan yine de emin olamıyorsak önce terim veya ifadeyi daha sonra tahmin ettiğimiz karşılığı görsellerde arayıp bir fikir edinebiliriz. Emin olamadığımız noktaları mutlaka proje yöneticilerine bildirmemiz gerekir.
3. Ortaya çıkan metnin doğal olmasını sağlamak
Sık karşılaştığımız sorunlardan biri de metnin, çevirisini yaptığımız dilde doğal olmamasıdır. Çeviriyi yaparken kaynak metnin etkisinde kalarak çeviri yaptığımız dilde doğal olmayan ifadeler kullanabiliyoruz. Bunu önlemek için teslim etmeden önce çevirdiğimiz metinlerde son bir kez hedef metin okuması yapabiliriz. Tabii ki bunun öncesinde kaynak metnin etkisinden kurtulmak için çeviri sonrasında biraz dinlenip okumaya öyle başlamak gerekebilir.
4. CAT ve kalite kontrol aracı kullanmak
Teslim ettiğimiz işlerin kaliteli olması serbest çevirmen olarak şüphesiz hepimizin en büyük amacı. İyi işler çıkarmak için de iyi araçlar gerektiği kanısındayım. Örneğin, oldukça pahalı olduğu için birçok serbest çevirmenin CAT aracı ve kalite kontrol aracı satın almak istememesi söz konusu. Fakat işimizin bir parçası olarak bu araçlara da yatırım yapmak zorundayız.
Ayrıca, çevirmenin bir CAT aracına sahip olup olmaması firmaların birlikte çalışacakları serbest çevirmenleri seçerken dikkate aldıkları kriterlerden biri. Üstelik, bu araçlar bize hem hız kazandırıyor, hem işimizi kısmen kolaylaştırıyor, hem de işimize değer verdiğimizi kanıtlıyor. Müşterilere güven vermek, iyi iletişim kurmak serbest çevirmenler için muazzam önem taşıyor. Güven ilişkisini karşılıklı kurarak yıllar sürecek bir işbirliğinin kapıları aralanabilir. Bunun, her iki taraf için de avantajlı bir işbirliği olacağı aşikâr.