Hayatımızın birçok alanında yapay zekanın etkilerini görüyoruz, fakat bu etkilerin ne raddeye kadar çıkacağı hep bir tartışma konusu. Çeviri bağlamında baktığımızda ise profesyonel çevirmenler arasında yaygın olan görüş, makine çevirisinin birçok nedenle insan çevirisinin yerine geçemeyeceği yönünde. Bu nedenlerden 5 tanesini birlikte ele alalım:
İçerik Kalitesi
İnsan çevirisi kaynak metnin çevirmen tarafından doğal ve akıcı bir biçimde yorumlanmasıyla ortaya çıkar. Çevirmenler, çevirdikleri içeriğin özünü, metnin içerdiği dilsel nüansları ve metnin bağlamını anlar, tüm bu etkenleri göz önünde bulundurarak çeviriyi yapar. Böylece ortaya içerik bakımından bütünsel bir hedef metin ortaya çıkar. Fakat makine çevirisi için aynı şeyleri söyleyemeyiz. Doğası gereği bağlamı anlamadan çeviri yapan makinelerin ortaya koyduğu çevirinin, kaynak metni tam anlamıyla yansıtması mümkün değildir.
Dil Becerileri
Anadilinde çeviri yapan çevirmenler kaynak ve hedef dillerdeki tecrübelerini kullanarak ortaya okuyucuyu tatmin edecek bir metin çıkarırlar. Çeviri, çevirmenin bu tecrübesi ve dil bilgisi sayesinde en az kaynak metin kadar akıcı, anlaşılır ve doğal olur. Çevirmenler yılların getirdiği bu geniş dil bilgisi becerileriyle içeriği doğru bir şekilde sözcüklere aktarıp kaynak içeriği hedef dilde resmederler. Makine çevirisi her ne kadar daha ucuz ve hızlı olsa da bu noktada hep noksan kalacak ve yeterli bir çeviri sağlayamayacaktır.
Kültüre Duyarlılık
Çeviri yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta kültürün göz önünde bulundurulmasıdır. Her kültür, değerlerini dilinde yaşatır. Bir dilden başka bir dile çeviri yaparken çevirmenler kültürel normları ve değerleri hesaba katarlar. Bu açıdan çevirmeni sadece iki dil arasında değil, aynı zamanda iki kültür arasında uzlaşı sağlayan bir dil uzmanı olarak görmek mümkündür. Böylece kültürel normlar ile değerleri anlayan çevirmenler içeriği hakkaniyetle çevirirler. Makineler ise kültürle ilgili bu nüansları anlayamaz ve bu nedenle içeriği uygun bir şekilde çeviremez. Bu da kalite bakımından zayıf çevirilerin üretilmesi anlamına gelmektedir.
Dilin Değişimi
Çeviri motorlarının, bir dilin tüm tarihini ve o dildeki kelimelerin kullanımlarında nasıl değişikliklere gidildiğini öğrenmeleri imkansızdır. Özellikle de dilin sürekli değiştiğini ve günlük konuşma diline zaman zaman yeni kelimelerin eklendiğini, bazılarının da dilden çıkarıldığını göz önünde bulundurursak makineler için bu durumla başa çıkmanın ne kadar zor olduğunu anlayabiliriz. Hayatın içinde dili kullanan çevirmenlere kıyasla çeviri motorlarının bu değişikliklere ayak uydurması için sürekli güncellenmeye ve tekrar programlanmaya ihtiyaçları olacaktır. Bir çeviri motoru için oldukça meşakkatli olacak olan bu süreç bir çevirmen için ise nefes alıp su içmek kadar doğaldır.
İnsan Eli
Çeviri makinelerinin kullandığı yapay zekâ asla insan aklıyla kıyaslanamaz. Makine çevirisi her ne kadar verimli olsa da çevirmenler, bir içerikte ihtiyaç duyulan o özel dokunuşları yapma yetisine sahiptir. Özellikle de metne son halini veren kişi her zaman bir insan olacaktır. Çünkü son rötuşları yaparken çeviriye bütüncül bir şekilde yaklaşıp gerekli düzeltmeleri uygulayabilecek, ince detayların mükemmelleştirilmesini sağlayabilecek bir yapay zeka henüz sadece bilim kurgu hikayelerinde yer alabilir.